Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yılmaz, TV100 canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” kapsamında makam araçlarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Yılmaz, kimlerin makam aracı kullanabileceğinin kanunla belirlendiğini ama kanunun çok ötesine geçen uygulamaların zaman içerisinde geliştiğini söyledi.
Bu durumun mali yükler getirdiğini kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu:
Yılmaz, bu sayede hem yerli üretimin destekleneceğini hem de alım ve işletimde daha verimli bir ortam oluşacağını bildirdi.
Soru üzerine Yılmaz, kamuda istihdama ilişkin, “‘Kamuya eleman alınmayacak’ diye bir şey söz konusu değil. Emekli sayısı, vefat edenler, istifa vesaire bütün bunların toplamı kadar, ne kadar eksildiyse o kadar yine istihdam edilebilecek ama bunu aşmayalım istiyoruz. Kamuda 5 milyonun üzerinde çalışan var. Kamu hizmetlerini aksatmayacak bir anlayış içinde belli bir dönem için böyle bir sınır getirilmiş oldu.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, buna ilişkin alt unsurların henüz çalışılmadığını aktararak, “Alt kırılımlarıyla ilgili bu aşamada bir şey söylememiz doğru olmaz. O günün ihtiyacı neyse, nerede daha fazla kamu hizmeti açısından ihtiyaç varsa o çerçevede planlama yapılmış olacak.” diye konuştu.
Savunma ve güvenlik hariç tutularak toplu taşıma olan yerlerde servis uygulamasının kaldırılmasına yönelik soruyu yanıtlayan Yılmaz, güvenlik açısından sıkıntılı, farklı riskler barındıran bir bölgeyse orada daha kontrollü bir yaklaşımın söz konusu olacağını söyledi.
Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının zaten bu uygulamaya geçtiğini belirterek, şunları söyledi:
Birden fazla yerden maaş alan kamu görevlilerinin ücretlerine üst sınır getirilmesine ilişkin soru üzerine Yılmaz, kamunun geneli için yıllardır bir uygulama bulunduğunu ve ne kadar yönetim kurulu üyeliği olursa olsun maaşı dışında sadece bir yerden maaş alma hakkı verildiğini anlattı.
Koydukları sınırı örnek vererek anlatan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
Kamuda tasarrufun tutarı ve yeni paketlerin içeriğiyle birlikte bütçeye katkısı sorulan Yılmaz, şunları kaydetti:
Merkez Bankasının, belli bir kur hedefi için çalışma yapmadığını, rezerv biriktirip daha güçlü bir konuma gelmek için gayret ettiğini ve rezervlerin birikmesiyle risk primlerinin düştüğünü, daha güvenilir bir ortamın oluştuğunu ifade eden Yılmaz, gelecek dönemde rezervdeki artışın olumlu yönde devam edeceğini söyledi.
Yılmaz, ekonomi programlarını hiçbir yabancı kurumla değil, Türkiye’nin kendi ortak aklıyla, kurumlarıyla, bütün paydaşlarıyla katılımcı bir şekilde oluşturduklarını ve arkasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi iradesinin bulunduğunu ifade etti.
Yatırımın ortamının iyileştirilmesiyle kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye ilişkin notlarının da iyileştiğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
“Son 20 yılda bu alanda gerçekten çok şeyler yapıldı”
Yılmaz, hukukun ekonomiyle de ilişkili bir alan olduğunu, hukuku ve adaleti güçlendirmek için çalışmalar yaptıklarını belirterek, spesifik mahkeme kararlarını, bağımsız ve tarafsız yargının yaptığı değerlendirmelere bırakmanın daha doğru olacağını ifade etti.
Batılı ülkelerin bir taraftan Türkiye’deki yargı için “siyasallaşmamalı” dediğini bir taraftan da spesifik birtakım davalarla ilgili yargıdan beklentilerini söylediklerini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
Yılmaz, Türkiye’nin teknik anlamda Mali Eylem Görev Gücünün gri listesinden çıkarılmaması için hiçbir neden bulunmadığını vurgulayarak, çıkarılmaması durumda bunun siyasi bir karar olacağını da kaydetti.
Yılmaz, haziran ayından başlayarak yıllık bazda enflasyonda hızlı bir şekilde gerileme süreci olacağını anlatarak “Geleceğe dönük enflasyon beklentilerinde bir iyileşme, daha düşük seviyeler görüyoruz. Bizim genel planımız nedir? Bu yıl yüzde 38 civarında diyelim artık, artı eksi bir enflasyon. Gelecek yıl yüzde 20’nin altı, 2026’da da tek haneye yeniden ulaşmak. Bunu da laf olsun diye söylemiyoruz. Para politikalarıyla, maliye politikalarıyla ve yapısal reformlarla. Bu üç ayak üzerine kurgulanmış bir programla hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.