Ferhat Ünver İnisiyatifi’nden Almanya’da sağın yükselişi ve ırkçı cinayetlerin arka planına yorum: “Tek tipleşmiş” bir devlet anlayışı var, ‘resmen’ sağa katkı verildi

“`html

Hanau Saldırısının Ardındaki Irkçılık ve Ekonomik Kriz

Almanya’nın Hanau kentinde meydana gelen ırkçı saldırıda yaşamını yitiren Ferhat Ünvar adına kurulan inisiyatifin kurucularından Eren Okcu, ülkede artan ekonomik sorunların ırkçılığı ve ayrımcılığı derinleştirdiğini ifade etti. Okcu, Ferhat Ünvar’ın annesi Serpil Ünvar ile birlikte ırkçılıkla mücadele amacıyla eğitim programları düzenlediklerini belirtti. Okcu, “Eğitim çalışmaları, oğlunu kaybeden bir annenin sorumluluğunda olmamalı” diyerek eğitim sisteminde gözlemlenen yüzeyselliğe dikkat çekti. Okcu ayrıca, mevcut hükümetin sosyal yardımları kesmesinin ırkçılığın artışına neden olduğunu ifade etti.

19 Şubat 2020 gece saat 22.00’de, 43 yaşındaki Tobias Rathjen, Hanau’nun Kesselstadt semtinde ve Kurt-Schumacher Meydanı’ndaki iki nargile kafeye girerek beşinin Türkiye kökenli olduğu toplamda dokuz göçmeni katletti. Ardından evine dönen Rathjen, yatalak annesini öldürdü ve intihar etti. Bu olay, toplumda bilinçli olarak göz ardı edilen bir cinayetler zincirinin parçası olarak öne çıkıyor. Rathjen’in 2011 ve 2019 yıllarında ırkçı görüşlerini savcılığa bildirmesine rağmen, etkin bir önlem alınmamıştı. Olay sonrası, Slovakya ve Belçika’da silah eğitimi aldığına dair belgeler ortaya çıkmış olmasına rağmen, resmi bir soruşturma yapılmamıştı.

Ferhat Ünvar İnisiyatifi
Fotoğraf: Ceren Bala Teke / Almanya

Olay Öncesi İhmaller ve Alarmlar

Öldürülen Ferhat Ünvar’ın adına kurulan inisiyatif, doğum günü olan 14 Kasım 2020’de faaliyete geçti. Eren Okcu, saldırı öncesindeki ihmaller zincirini T24’e böyle aktardı:

“19 Şubat 2020’de gerçekleşen bu korkunç saldırıda, dokuz göçmen genci katletti. Saldırgan, öldürdükten sonra yatalak annesini de öldürerek intihar etti. Almanya’daki ırkçılar arasında bu tür davranışlar bir gelenek haline geldi. Olaydan önceki süreçte de Hanau civarında başka bir siyahi birey ırkçı bir saldırıya uğramıştı. Bunun gibi pek çok olayda, yine ırkçılığın izleri görülüyor. Saldırıda hayatını kaybedenlerden dördü Türk kökenliydi ve bu durum bile milliyetçi bir bakış açısıyla ele alındı.”

Irkçı Saldırıların Nitelendirilmesi

Okcu, Almanya’da irkçı saldırılara karşı verilen mücadelede sistematik sorunların varlığını vurguladı. “1990’dan bu yana ırkçı saldırılarda 200’den fazla göçmen hayatını kaybetti. Ancak bu rakam, istatistiklere yansımayan bir tarafı da var. Birçok olay ‘bireysel’ saldırılar olarak nitelendiriliyor. Kassel’de bir internet kafede Halil Yozgatlı’nın katledilmesi durumu da benzeri bir ihmalin kurbanıdır” diyerek, güçlendirilmiş destek ve müdahale mekanizmalarının ihtiyacına dikkat çekti.

Politikalar ve Toplum Üzerindeki Yansımaları

Okcu, saldırganın ırkçı düşüncelerinin bilinmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmadığına işaret ederek, “Hanau saldırısı yeterince araştırılmadı. Saldırganın silah eğitimi aldığı ve göz yumulduğu anlaşılmakta. Ne yazık ki, üstünün kapandığı görülüyor” dedi.

Hanau Saldırısı
Fotoğraf: Ceren Bala Teke / Almanya

Ailelerin Çabaları ve Eğitim Üzerine Yansımaları

Ferhat Ünvar İnisiyatifi, inisiyatif üyeleri ve ailelerin gösterdiği çabaların yanı sıra, ırkçılığın önlenmesine yönelik eğitim programları sunmakta. Okcu, “Irkçılığa karşı eğitim verilmesi gerekiyor ancak bu, kaybedilen bir annenin sorumluluğunda olmamalı. Eğitim alanında çok kültürlülük anlatılsa bile sistemin özünde hala tek tipleşmiş bir anlayış var” açıklamalarında bulundu.

“Özellikle, ırkçılık ve ayrımcılığın önlenmesi için maddi sorumluluklar da üstlenilmeli”

Okcu, inisiyatifin ilk kurulduğu dönemden bugüne geçen sürede, aileler ve toplumsal gruplar arasındaki dayanışmayı artırmaya çalıştıklarını ifade etti. “Daha geniş bir kitleye ulaşmak ve toplumsal bir baskı oluşturmak amacıyla kurulan bu inisiyatif, ırkçılıkla mücadelede önemli bir rol oynamaktadır” dedi.

Ferhat Ünvar İnisiyatifi
Fotoğraf: Ceren Bala Teke / Almanya

Yapılan tartışmalar, hem toplumsal hem de politik anlamda sağa kayış gösterdiğinden, Okcu, geçim sıkıntısı ve sosyal hizmetlerin kısıtlanmasının göçmenler üzerindeki olumsuz etkisinin arttığını belirtti. “Sadece ırkçılığa karşı mücadele değil, aynı zamanda toplumsal barışın sağlanması için de mücadelemiz devam edecek” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir