“`html
T24 Haber Merkezi
ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Suriye konusundaki uzun soluklu müzakerelere verdikleri desteği vurguladı ve “Suriye’de BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal eden ve masaya oturmayan taraf, Esad rejimidir” şeklinde bir açıklama yaptı.
Linda Thomas Greenfield, ABD’nin BMGK dönem başkanlığını İngiltere’den devralması onuruna düzenlediği basın toplantısında dikkat çeken ifadelerde bulundu.
Greenfield, dönem başkanlığı sürecinde gıda güvenliği ve cinsiyet eşitliği gibi iki kritik konunun ön plana çıkacağını belirtti. Ayrıca, dijital tehditlere ve bölgesel çatışmalara ilişkin konuların da önemli gündem maddeleri arasında yer alacağını aktardı.
Bu tür zorlukların “inatçı” olduğuna dikkat çeken Greenfield, “Birçok insan bize güveniyor. Elimizi kolumuzu bağlayıp oturamayız, bu nedenle kolları sıvayıp çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
ABD’nin ardından BMGK dönem başkanlığı Cezayir’e devredilecek.
Suriye
Greenfield, Suriye’deki güncel gelişmelerin endişe verici olduğunu belirterek, durumu sürekli takip ettiklerini dile getirdi.
Ortakları ile irtibatlarını devam ettirdiklerini ifade eden Greenfield, Suriye halkı için barış ve güvenlik arayışının önemli olduğunu vurguladı.
Greenfield, “Suriye’de uzun süredir müzakereleri destekliyoruz. Ancak Esad rejimi, BMGK kararlarını göz ardı eden ve masaya oturmayan bir tutum sergiliyor” dedi.
Gazze
Gazze meselesine ilişkin olarak Greenfield, ABD’nin diplomatik çabalarının devam ettiğini bildirdi.
Durumun çok ciddi olduğunu ifade eden Greenfield, ateşkesin sağlanması, esirlerin serbest bırakılması, Filistin halkının ihtiyaçlarının karşılanması ve insani yardım operasyonlarının gerçekleştirilmesi için çabaların sürdüğünü aktardı.
Lübnan
Lübnan’daki durum hakkında da açıklamalarda bulunan Greenfield, “Bir anlaşma yapıldı, fakat bazı zorluklar yaşandı, yine de bu anlaşma geçerliliğini koruyor” diye belirtti.
Greenfield, ateşkese hala saygı gösterildiğini vurgulayarak gelişmeleri takip etmeye devam ettiklerini belirtti. (AA)
Halep’te Neler Oluyor? Mart 2020’de Rusya ve Türkiye arasında İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde bir ateşkes ilan edilmişti ve iki ülkenin ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği kaydedilmişti. Günümüzde bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait birçok gözlem noktası bulunmaktadır. Ancak burada silahlı gruplar ve Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden alınan bilgilere göre silahlı gruplar, ilk 48 saat içinde 20 kilometre kadar mesafe aldılar. 29 Kasım’da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep’in merkezine girdiği bildirildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, silahlı gruptan ve Suriye ordusundan çok sayıda kayıp yaşandığını açıkladı. Gözlemevi, ilk iki günde 120’den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesinin öldüğünü, Suriye ordusunun da 60’tan fazla kayıp verdiğini aktardı. Türkiye Temkinli Ama Şam’ı İfade Ediyor Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın silahlı grupların saldırısını “Suriye’nin egemenliğine yönelik bir ihlal” olarak nitelendirirken, “Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an evvel düzen getirmeleri ve anayasal düzeni tekrar tesis etmeleri gerektiğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep’teki çatışmalar hakkında yaptığı açıklamada “İdlib’e yönelik son dönemdeki saldırıların” etkilerine vurgu yaparak, “bu çatışmaların bölgedeki gerginliği artırdığını” belirtti. “Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açmamak, Türkiye için büyük önem arz etmektedir” ifadesinde bulunan Keçeli, “Gelişmeleri, Suriye’nin bütünlüğüne verdiğimiz önem ve terörle mücadele çerçevesinde yakından takip ediyoruz” dedi. Kritik M5 Yolu Hedefte Resmi kaynaklar, silahlı grupların Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu olan M5’in bir kısmını kontrol altına aldığını bildirdi. M5, Suriye’nin Ürdün sınırından başlayıp Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep’e kadar uzanan bir otoyoldur. İdlib vilayetini baştan sona kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki M5, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, yani Şam, Humus, Hama ve Halep’i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye’nin ekonomik açıdan önemli arterlerinden biri olan bu yol, Halep’i de ekonomik olarak destekliyor. Uzmanlar, bu otoyol aracılığıyla yapılan ticaretin savaş öncesinde günlük 25 milyon dolarlık bir hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol, Suriye’nin doğusundan kuzeyine buğday ve pamuk taşımak için kullanılmakta, ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden gerçekleştirilmektedir. Bölgede Hangi Güçler Bulunuyor? Suriye, Rusya ve İran; yeni bir saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep’in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe duyuyor. Önemli İran Devrim Muhafızları komutanlarından Kioumar Pourashemi’nin Halep’teki çatışmaların ilk anlarında yaşamını yitirdiği bildirildi. Rus hava saldırıları, özellikle Suriye ordusunun önemli akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal’da yoğunlaştırılmış durumda. Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve daha önce “Kaplan Kuvvetleri” olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni’ni bölgeye konuşlandırdı. Şam’ın konuşlandırdığı birliklerin arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ile T-72’nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donatılmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor. Yıllardır İdlib’i kontrol eden ve kendisini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından “terör örgütleri” listesinde yer alıyor. Türkiye de HTŞ’yi bir terör grubu olarak kabul etmektedir. Türkiye-Suriye Normalleşme Çabaları Saldırılar, Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme çabalarının hız kazandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme arzusunu dile getirmişti. Erdoğan, son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan’a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Türkiye ile Suriye arasındaki terör yapılanmalarını ortadan kaldırmamız lazım. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın sağlanması gerekiyor. Bu amaca ulaşmak için atılması gereken adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşme, Suriye topraklarında barış ve huzur kapılarını açacaktır” ifadelerini kullandı. Rusya ile Türkiye Arasında Anlaşmazlık mı Var? Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana 22 toplantısında Türk askeri varlığını “işgalci güç” olarak tanımlamıştı. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askeri varlıkları “işgalci” olarak adlandırmakla birlikte, Astana ortaklığının Moskova’nın Ankara’yı bu şekilde açıkça tanımlamasını engellemeye çalıştığı görülüyor. |
NAMIK DURUKAN YAZDI PYD/YPG, Fırat’ın Batısı’ndan Çekiliyor: Tel Rıfat’tan Sonra Menbiç’ten de Geri Adım Atıyorlar Kuzeybatı Suriye’de Şiddetli Çatışmalar: Harita Değiştiren Operasyonda Batı Halep’e Yoğun Bombardıman HTŞ Liderliğindeki Gruplar Şehrin Kapılarına Dayandı; Halep’e 5 Kilometre Yaklaştılar HTŞ Liderliğindeki Gruplar Halep’in Dış Semtlerine Girdi, Merkeze İlerliyor: Şam-Halep Karayolu da Kontrollerine Geçti Rus Savaş Uçakları Halep’i Vurdu: HTŞ Destekli Gruplar, YPG’nin Kontrolündeki Havaalanına Saldırı Hazırlığında İdlib Tamamen HTŞ Liderliğindeki Silahlı Grupların Kontrolüne Geçti, Hedef Hama: Gruplar Şehre Girmeye Başladı SMO, Tel Rıfat ve Afrin Bölgesinde Saldırıya Geçti; PYD/DSG Cepheleri Ateş Altında Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat’a Girdi: ‘Sırada Münbiç Var’ İddiası |
“`